Gebze İlim Kültür ve Çevre Derneği’nin düzenli olarak tertiplediği Salı toplantılarının bu haftaki konusu Ahıska Türkleri.

Gerek yurt içinden gerekse yurt dışından çalışmalarımı anlatmak için bir çok yerden teklif geliyor. Bizde elimizden geldiğince gezip gördüğümüz Türk İslam medeniyetini ilgilendiren, Türk İslam alemine ait bir çok şeyi gündeme getirip, kamuoyunun dikkatini çekmeye çalışıyoruz. İşte bunlardan bir tanesi de bundan 12 yıl önce tanıştığım Ahıska sürgünü. Ahıska bizde bir gönül yarası. Ahıska neresi diyeceksiniz? Ahıska  ikinci dünya harbinden  sonra  yüz binlerce  Ahıska Türk’ünün soykırım ve  sürgüne  uğradığı  yer.  1578 yılından 1828 Rus işgaline kadar Anadolu'dan bölgeye yerleştirilen ve Anadolu Türklüğünün ayrılmaz bir parçası olan Ahıska Türklerinin asıl vatanı bugünkü Gürcistan Cumhuriyeti'nin toprakları içinde kalan ve Türkiye ile komşu olan Ahıska, Ahılkelek, Aspinza, Adıgen ve Bogdanovka vilayetleridir. Buraya yerleşen Türklere Ahıska Türkleri denmesinin sebebi ise bu vilayetleri içine alan bölgenin coğrafi isminin Ahıska olmasından ileri gelmektedir.

“Ah vatan, ah vatan” diye inleyen işte bu insanlarımızın dramını Türkiye gündemine getirerek kamuoyu oluşturmak istemiştik. Bize ilk ses veren de Gebze’nin önemli derneklerinden İlim Kültür ve Çevre Derneği (İLKÇEV) oldu.  Halim Turgut Bey’in başkanlığını yaptığı İLKÇEV Ahıska Türklerin dramını konuşmak için bizi de davet etti. Her Salı bir konuyu konuşan İLKÇEV bu haftaki toplantısını Ahıska Türklerine ayırmıştı.Gebze Kaymakamı Sayın Salih karabulut’un da katıldığı toplantıda  bilimsel verilere ve Ahıska Türkleri’nin yaşadığı drama dikkat çektiğimiz Belgeselimizden bir bölüm sunduk.

1980’li yıllarda Bulgaristan’da yaşanan dramı ilk kez Türkiye gündemine 1984’de biz duyurmuştuk. Ancak o zaman ne yazık ki bizi kimse dikkate almamıştı. Ancak 1989’da Bulgaristan’dan yurttaşlar canlarını kurtarabilmek için Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmıştı.

Şimdi de Ahıska Türklerinin dramını Türkiye kamuoyu ve tüm dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Bir yıldır Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili yaptığımız çalışmaları belgeselleştirdik. Bu dramı tüm kamuoyuna duyurmaya çalışıyoruz. İşte bizim bu sesimize kulak veren İLKÇEV toplantılarına konu oldu.

AHISKALILAR KİMLİK MÜCADELESİVERİYOR

Gebze Kaymakamı Sayın Salih Karabulut, kendiside Ahıskalı olan ve Gebze’de bir çok başarılı işe imza atan GTO  Yönetim Kurulu Üyesi Sayın İbrahim Çiçek ile Gebze Ahıska Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Binali Osman’ında  katıldığı toplantıda Ahıska’da gezip gördüğüm deneyimlerimi görsel sunularla anlattım. Ahıska’da bir dram yaşanıyor.

Son 70 yılda 3 defa sürgüne uğrayan ve 1944 yılında kanlı diktatör Stalin'in hışmına uğrayan ve sürgüne tabi tutulan bir Türk grubu da Ahıska Türkleridir. Ahıska Türkleri bu kanlı sürgünde SSCB'nin birçok bölgelerine dağıtılmışlar ve binlerce şehit vermişlerdir. Ahıska Türkleri bugün 13 Cumhuriyetin 264 değişik bölgelerinde yaşamaktalar. Çeşitli sorunları olan Ahıska Türkleri, kendi yönetimleri olmayan tek Türk  topluluğu olarak  her şeye rağmen bulundukları ülkelerde oluşturdukları kültür merkezlerinde Ahıskalılar kimliklerini koruma mücadelesi vermekteler. Özbekistan, Kazakistan ve Kırgızistan'da Ahıska Türklerinin kurduğu çok sayıda Türk Kültür Merkezinde bu çaba gösterilmektedir. Ahıska Türklerinin neden sürgün edildiğini anlattık.

Bizim kadar bir araştırma yapıp belgesel çeken başka gazeteci var mı bilmiyorum. Çünkü Ahıska’da çekim yapmak gerçekten çok güç. Biz çekim yaparken peşimize hemen ajan taktılar. Çekimlerimizi bin bir güçlükle yapmıştık. Biz Ahıska’da belgesel çeken beklide tek Türk gazeteciyiz. Ahıska ile bir kan bağım olmamasına karşılık gönül bağım olmasından dolayı Ahıska için bütün zorluklara göğüs germeye değer.

ÇİÇEK, GÖÇ SIKINTILARINI DİLE GETİRDİ

Kendisi bir Ahıska göçmeni olan GTO Yönetim Kurulu Üyesi Sayın  İbrahim Çiçek, kendi ailesinin göç hikayesini anlattı. Sınırlar kapatıldığında baskı ve zulümler  artmış. Ölümüne de olsa insanlar sınırı kaçak geçerek Türkiye’ye sığınmışlar. Sınırda öldürülen birçok aile olmuş. 1936 yılında, 36 kişilik amca ve dedelerinin sınırı aşarak Türkiye’ye göçlerini , yaşadıkları sıkıntıları ve Çiçek soyadı alışlarının hikayesinin aktardı. Kendi şiirlerinden okuduğu dörtlükler büyük beğeni topladı.

Gebze Ahıska Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı sayın Binali Osman da  Ahıska’nın  İstanbul’un kilidi olduğunu belirterek ‘ Bugün Enerji koridorlarının ve ulaşım güzergahlarının üzerinde bulunan jeopolitik önemi vardır. Dünyanın her tarafında sürgün yaşayan Ahıskalılara rastlamanız mümkündür. Ahıskalılar büyük bir vatan hasreti yaşamaktadırlar. Bugün Ahıska’da Türk nüfusu 94 binden 500 bin seviyelerine gelmiştir. Halen 60 bin  geri dönüşdilekçesi cevap beklemektedir. Bizler Türk hükümetlerinden çok büyük destekler gördük. Bugün bu destekler daha da artarak devam etmektedir.” Dedi.

“Ah vatan vatan” diye inleyen Ahıska Türklerinin dramını Gebze kamuoyuna duyurmak için ön ayak olan ve iliriki günlerde Ahıska ile ilgili daha büyük bir organizasyon yapmayı planlayan İLKÇEV  Başkanı Halim Turgut Bey ve yönetimine teşekkür ederim. Dernekçilik   sadece kapılara tabela asarak  yapılmıyor. Derneklerimiz İLKÇEV’i örnek almalılar. Her dernek bu tür kültürel, sosyal faaliyetler içine girmeli. Ben Halim Turgut Beyi bu tür organizasyonlarından dolayı kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

Kaynak : Gebze Gazetesi - İLKÇEV