Bekle Bizi Bizim Ahıska

  • Biz Türkiye'ye hizmete geldik, Orta-Asya çöllerini Gülistan'a çevirenler ekmeğimizi taştan çıkarmayı iyi biliriz.

    2003'te TİKA'ya ve Bakanlar Kuruluna teklifler sundum. Ahıska Türkleri  bir kaç yabancı dil biliyorlar, bunlar eski Sovyetler Birliğinde ilişkilerde faydalı olabilirler. Ama ne yazık ki bu güne kadar iktidarın Ahıska Türkleri hakkında her hangi programı bulunmamaktadır.

    Mümkün ise Ahıska'ya yakın il ve ilçelere yerleştirin ve hemen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alırsanız, o zaman Ahıska Türkleri tüm bölgeyi şenlendirirler, tarımcılık ve hayvancılık yaparlar etin kilosu 30 değil 10 lira olur dedim.

    Birde ölen ve doğulanın gözü Ahıska'da olur ve daha erken oradan ev satın alarak Ahıska'ya kolay yerleşirler. Örneğin İsrail Filistin'den toprak satın alarak devlet kurduğu gibi.

    Ama devlet Ahıska Türklerini direkt Ahıska'ya yerleştirmeyi düşündüğü için çok zaman kayıp etti. Eğer  TBMM'nin 02.07.1992 yıl 3835 sayılı kanuna göre serbest göç edenleri Posof ilçesine yerleştirmiş olsaydı şimdi durum çok farklı olurdu. Ama maalesef hükümet oralı olmadı.

    Çalışkan Ahıska Türklerinin kıymetini Amerika bildi ve 2005'de 15 bin ve şimdi de bir 15 bin daha yerleştirmeyi planlıyor. Ne derler yakından akan suyun kıymeti olmadığı gibi... Şimdi  iktidar demokratikleşme paketini açıkladı o zaman demokrasi varsa TBMM'nin kanunu ve onun 6. maddesi uygulanması lazım diye düşünüyorum.

    Ben Ahıska'da 1980,1988 ve 2011 senesinde oldum. En son ziyarete Ahıska doğumlu 83 yaşlı sayın kayınvalidemi ve eşimi Kurban bayramında götürdüğümde yerli insanlar gelin vatanınıza sahip çıkın diyordular. Ne yazık ki şoven Gürcistan yönetimi oyalıyor ve zaman kazanıyordu. Geçen aylarda Gürcistan'nın yeni yönetimi değişen dünyaya bakar ve sürgün insanları vatanlarına yerleşmeye izin verir inşallah.

    Prof. Dr. Mevlüt Ferhat, Denklik ve YÖK

    Zalim sürgünden yedi sene sonra yani 1951 yılında Özbekistan'ın Semerkant Vilayeti Akdarya ilçesi Layiş kasbasında dünya geldim. 1958-1968 yıllarında M.V.Lomonosov adına liseyi birincilikte bitirdim ve Altın madalya aldım. 1968 yılında tek fizik bilimleri sınavından beş üzerinden beş alıp Semerkant Tıp Enstitüsüne girdim ve 1974 yılında Lenin adına bursla mezun oldum. Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında 1974-1976 yıllarında klinik yüksek lisans yaptım. 1976-1979 yıllarında Moskova Tıp Akademisi'nin N. A. Bakulev adına Kalp-Damar Cerrahisi Enstitüsü'nde mastera yaptım yani aspiranturayı bitirdim. 1979-1989 yıllarında Semerkant Tıp Enstitüsü'nde yardımcı doçent doktor olarak çalıştım. 1989 yılında Moskova Tıp Akademisi'nin Merkezi Hekimler Enstitüsü'nde Mikro-Cerrahi Ana Bilim Dalında ikinci bilim doktoramı birincilikte savundum. 1993 yılında yardımcı doçentlikden Enstitüsü Senato kararı ile direk profesör adaylığına atandım, çünkü Sovyetler Birliğinde doçentler ikinci bilim doktorasını yapmadan profesör olamıyordu. 30 Mayıs 1996 yılında Özbekistan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun Yüksek Tasdik Kurulu tarafından profesörlük unvanım tasdiklendi. 1993-2003 yıllarında Genel Cerrahi Ana Bilim Dalında profesör olarak ders verdim. Ama  bu yıllar arasında şahsıma ait yedi Rusya Federasyonu patenti ve yüzden fazla uluslararası hakimli ve milli cerrahi dergilerde makalelerim olsa da beni Ana Bilim Dalı başkanlığına atamadılar. Daha önceden de dedeler vatanı Türkiye ye göç etmeyi düşündüğüm için bu fırsatı kaçırmadım. 2003 de İstanbul'a yerleştim her şeyi sıfırdan başladım. Denklik olmadığı için özellerde gece pratisyen hekim olarak nöbet tutum. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olup yurt dışından diploma alanlara 2006 yılında YÖK sınavsız denklik verdi ama biz Ahıska Türklerinden vatandaş olanlara  vermedi. Çalmadığımız kapı kalmadı Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı eski Anayasa Mahkemesi Başkanı sayın Necdet Sezer vatandaşlığımız olsa bile biz Ahıska Türklerine sınavsız diploma denkliği verilmesini veto etti. Biz arkadaşlarla birlikte hukuk mücadelemizi devam ettik. Yeni YÖK Başkanı sayın Yusuf Ziya Özcan ve eski YÖK başkanı ve Milli Eğitim Bakanı hem de TBMM komisyon başkanı sayın Mehmet Sağlam imdadımıza yetişti ve bu haksızlığı ortadan kaldırdı. 2008 yılın de diploma denkliğimizi iki sene geç olsa bile kazandık. Resmi çalışma imkanımız oldu ve hemen uzmanlığımız için başvurduk ve sınavı kazandıktan sonra 2010 tarihinde Genel Cerrahi Uzmanı oldum. 2009 yılında profesörlüğüm eşdeğerliğini almak için ÜAK ve YÖK'e başvurdum. Doçent olmadan uluslararası üç dilde profesör diplomam olsa bile Türkiye'de geçerli saymadı. Şimdi dosyam Danıştayda... Hemen söyleyelim biz Ahıska Türklerine bu on sene içerisinde yapılmayan zülüm kalmadı : denklik yok, oturma izni var, ama çalışma izni yok yani bizleri her yerde dışladılar. Allaha  şükürler olsun  dimdik ayaktayız, çünkü  bizim Türklük ruhumuz var! Defalarca Cumhurbaşkanlığına ve Başbakanlığa tekliflerimi yazdım. Türkiye'de ikinci bilim doktora savunulması şartı olmazsa özgür bilim olmaz ve dışarıya bağlı kalmaya maalesef devam ederiz. Hatta YÖK Başkanı sayın Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya'ya Bartın Üniversitesi Dekanı Ahıskalı sayın Prof. Dr. Galip Seyit  bu konuda  10 Ağustos 2012 de randevu talebinde bulundu. Ama ne yazık ki bu güne kadar randevu alamadı? Şimdi bir dekan bile YÖK başkanına randevu alamıyorsa acaba bu YÖK ne zaman ve nasıl  değişecek?

    Saygılarımla,

    Tekirdağ Çorlu Devlet Hastanesi

    Genel Cerrahi Uzmanı

    Prof. Dr. Mevlüt  Ferhat

Yorumlar

0 yorum

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz