Mesxi miyiz yoksa Türk mü?

  • Açıkçası bu başlığı atmak bile beni utandırıyor. Bu asırda insanları ırklarına göre ayırarak bir nevi ırkçılık yapmak görünümü vermeyi kendime yakıştıramıyorum.

     
    Ama Fransa’da yaşayan ve hele bir basın mensubu olarak görev yapan biri olarak yaşadıklarımdan sonra günümüzde de Azerbaycan’dan gelen haberlere baktığımda ister istemez bu konuya el atmam gerektiğini düşündüm. Sevgili okuyucular; Ben tarihini az çok okumuş özünü araştırmış Posoflu biri olarak Fransa’ya geldiğim 1990’lı yılların başlarında birkaç Posoflu hemşehrimden duyduğum “Biz Gürcüden dönmeymişiz” gibi anlamsız, hakaretvari ve aslı astarı olmayan aptalca cümleler karşısında epey mücadele vererek nihayet bu şekilde düşünen Posoflulara tarihi gerçekleri öğretmiş olduk.

     

    Elbette bunu söyleyen birkaç kişi tahsil görmemiş ve akıllarınca Posof’un köylerinin eski isimleri ve Posof lehçesine geçmiş bir çok yöresel dil değişikliğini Gürcüce zannederek kafalarına göre yorum yapmaktaydılar. Buna sebepte belirttiğim gibi cehalet ve sınırın kapanmasıyla 70 yıl demirperdenin öte yüzünü göremediklerinden kaynaklanıyordu. Şunu da hemen belirtmiş olayım ki ben kesinlikle Gürcülere karşı biri değilim. Ayrıca bende Dünya ya Gürcü, Ermeni, Fransız veya da başka bir ırkın mensubu olarak gelmiş olabilirdim. Ama ben bir Türk babadan ve bir Türk Anneden olma Dünyaya gelmişim. Nasıl kalkıp da Ben Gürcüyüm diyebilirim ki. Bunu demek akılsızlık ve bilgisizlik hatta cahillik olmaz mı?

     

    Bugün Fransa’da yaşıyorum, Fransız vatandaşlığı almış aynı zamanda Türk vatandaşlığımı da koruyan çifte vatandaş her iki ülkede de vatandaşlık görevlerimi yapmaya çalışan bir Türküm. Fransa’da Fransız vatandaşlığımı almakla kendime Fransız’ım diyemem. Ama rahatça şunu ifade edebilirim, ben Fransız vatandaşı bir Türküm. En doğrusuda budur.

     

    Şimdi gelelim bu konuya niçin değindim, sevgili okuyucular, bu gazeteyi yayın hayatına sokan ve bin bir müşkülle çıkarmaya çalışan ve de Ahıskalılar için içtenlikle mücadele veren Yusuf bey bana kendilerine ve de en önemlisi Ahıskalılara nasıl yardımcı olacağımı söylediğinde bilgimizi birikimimizi sizlerle paylaşarak Ahıskalıların vatana dönüşü yolundaki mücadelelerine uluslar arası boyutlarda yapılması gerekenleri aktararak yardımcı olabileceğimi düşündüm. Bildiğiniz önceki sayılardaki yazıları kaleme almıştım.

     

    Ancak son günlerde Ahıskalılar arasına salınan aptalca sözleri duyunca bu yazıyı kaleme almaya karar verdim. Özellikle Karabağ savaşında Azerbaycan’dan alıp Tiflis’teki üniversitelere gönderilen Ahıskalı Türk gençlerinin eski demirperde Sovyet sistemi yöntemiyle olacak ki beyinler yıkanarak, Türk değil de kendilerinin birer Mesxi (Gürcü) olduklarını anlatmışlar. Şimdi o gençler üniversiteyi ya tamamlamış ya da tamamlamak üzere olanları  Xisna diye bir örgüte kaydederek geri gönderiyor, Ahıskalıları örgütleyerek Türk olmadıklarına ve asıllarının Mesxi (Gürcü) olduklarına ikna etmek için çalışmalara başlamışlar. Bu xisna adlı teşkilatın tezi, Ahıska Türkleri, eskiden Gürcüymüş ama Osmanlı onları Türk yapmış gibi safsatalar içermekte. O tezi çürütecek elbette önemli sayılacak kaynaklar var, gerçekten eğitim alan insan o propagandalara itibar etmez kenti özünü kendisi araştırıp bulur. Ayrıca Osmanlı Viyana kapılarına kadar gitmiş, ama kimseyi Türk yapmamış da yıllarca Rus ve Gürcü istilasında kalan Ahıska’yı mı Türkleştirmiş? Bu teşkilata kayıt olan Ahıskalı gençlere bir cümlem olacak. Siz Üniversite okuyan gençlersiniz. Güya eğitimlisinizdir. Kendi özünüzü kendiniz araştırıp gerçekleri bulup ortaya çıkarın. Kendinizi Gürcü hissediyorsanız, ona da sözümüz olamaz. Ama bilgiye belgeye dayanmayan safsatalar ile koca bir topluma yazık etmeyin.

     

    Ahıska Dernekleri işbaşına


    Demek ki 70 yıl boyunca sürgünlerle, zulümlerle Sovyet sistemi içinde asimile yapamadıkları bir halkı bugün beyin gücüyle yok etmek için çok basit ve her şeye muhtaç gördüğümüz Gürcistan yönetimi harekete geçmiş gözüküyor. Oysa bugün Dünyanın dört bir yanında Ahıska Türkleri dernekleri ve federasyonları mevcuttur. Bugünkü Dünya düzeninde sivil toplum örgütlerinin ağırlıkları oldukça fazladır. Dolayısıyla Özellikle Bakü, Moskova ve Ankara’daki dernekler, cemiyetler ve de Federasyonlar bu konuda harekete geçerek, halkı uyandırmalıdır diye düşünüyorum.

     

    Kendisini Gürcü olarak gören, bilen veya öyle hisseden elbette hürdür kendine Gürcü’de diyebilir. Hatta Gürcü anneden, Ahıskalı babadan dünyaya gelmiştir, ya da tam tersidir, kendisini Ahıska Türkü değil de Gürcü olarak da görebilir, buna da saygılı olmalıyız, ona diyeceğimiz bir şey olamaz. Ancak bu kendisini Gürcü hissedip de tüm Ahıska Türkünü de o şekilde görüyor ve de en tehlikelisi kalkıp o fikri gelip Ahıskalı Türklere empoze etmeye çalışıyorlarsa işte bizlere ve dernek yöneticilerine görev düşer.

     

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz