ASPİNZA KUNSA KÖYÜ

  • ASPİNZA KUNSA KÖYÜ

     

    Ahıskanın Aspinza ilçesinde güzel bir köy vardır, ismi : Kuntsa. Bu köy  dağın dibinde yerleşmektedir. Köyün güzel ve manzaralı olması orada yaşayanları sürgün olmaktan kurtaramadı. Tüm Ahıskalılar gibi Kuntsalılarda 14 Kasım 1944 yılında oradan, o güzel topraktan çıkarıldılar, ve Orta Asya’ya Kazakistan’a sürgün edildiler. Bu gün Kuntsalılar  Kazakistanın Alma-ata ilinin Kaskalende ilçesinde, çevre köylerinde, Çimkentte yaşamaktadırlar.  Üzülerek söylemek gerekirse  bir zaman gelecek onlar, yani Kuntsalılar , bu günkü Kuntsalılar için sadece bir  tarih olacaktırlar. Tarihin tozlu sayfalarında yer alan bir hikaye. Bir varmış bir yokmuş, bir  zamanlar bizim bu Kuntsada Türklerde yaşarlarmış. Bizlerle dost kardeş yaşamını sürdürürlermiş, hayatı, köyümüzü, her şeyimizi kardeşçe paylaşırmışız. Sevinçli anlarımızda mutluluklarımızı, hüzünlü anlarımızda ise acılarımızı paylaşırmışız, ve buna benzer ifadelerle, sadece tarihin sayfalarında kalacaktır.  Tıpkı  Moskovanın Kuntsevo kentinde olduğu gibi. Bu günkü Moskovanın arazisine 11-13. yüzyıllarda  tarım ve hayvancılıkla meşgul olanları oraya getirdiler. Tahminlere göre Kuntsevanın ilk sakinleri  Ahıskanın Aspinza ilçesine bağlı Kuntsa köyünden gelenlerdir. Tabiî ki bunlar tarihi araştırmalar sonucu dahada kesinleşir. Kuntsevo hakkında ilk tarihi yazıya 1454 yılında rastlanmaktadır.

     

     Bu kısa  bilgiden sonra gelelim Kunsayı tanımaya:

     

    Kunsanın Tarihi:

    Osmanlı Devleti sicillerine göre: Kunsa, Ahıska Livasına bağlı Hertvis Nahiyesine bağlı bir köydür. 1595 yılında Ahıska Vilayeti Hertvis Sancağı Hertvis Nayiyesine bağlı Kuntsa köyünde 8 hane vardı. Bu 8 hane verdiği vergi 20 000 akçe idi. buğday,arpa,çavdar,erzen,nohut,mercimek,meyve,yonca,koyun,bostan dan  vergiler veriyordu. 1 adet değirmeni vardı. Kısaca bu bilgilerin yanında. Bazı vergi kalemleri daha vardı.

     

     

                Bu bilgilerin yanı sıra dedelerimden edindiğim bilgiye göre , köyde kraliçe Tamara zamanından kalma  bir tünel vardır. Bu tünel sayesinde köy herhangı bir saldırı yada kuşatmaya maruz kaldığında, köyün içinden gizlice Kür nehri kenarına çıkılabiliniyor, yada oradan su tedarik edinilebiliyormus.  Buradan anladığımız kadarıyla köyun tarihi daha eskilere dayanmaktadır. Nitekim bu bilgileri desdekler nitelilte bilgiyi giriş cümlemizde de:  Kunsadan gidenlerin Moskova yakınlarındaki Kuntseva şehrini o tarihlerde kurduğunu görmekteyiz. Yani Kunsanın tarihi eskilere dayanmaktadır. 

     

    Kunsa da sürgüne kadar  Türklerle Gürcüler beraber yaşamışlardır.  Sürgün öncesi yaklaşık 70- 80 hane olan Kunsanın yarısından biraz fazlası Türk geri kalanda Gürcüydü, şu an Kunsada 18 hane  Gürcü aile yaşamaktadır.

     

     

     

    Kunsada Yaşayan Sülaleler :

    Gürcülerden:

    • Melikidzeler/ Urumgiller
    • İvanidzeler
    • Hizadzeler

     

    Türklerden:

    • Grekler
    • İspirliler
    • Kıznıyagiller
    • Karanagiller
    • Begogiller
    •  

     Tabiî ki bu bilgiler sürgün öncesine dayanmaktadır. Sürgün sonrasında burada yasayan Türklerin yerine başka   yerlerden gelen Gürcülerde iskan edilmişlerdir.

     

     

    Kunsanın Coğrafyası:

    Kunsa  Ahıskanın Aspinza ilçesine bağlıdır. Aspinzaya yaklaşık olarak 5 km uzaklıktadır. Kür nehrine yakın bir dağın yamacında kurulmuştur. Köyün arazisi geniş olmamakla birlikte güzel bir manzaraya ve temiz bir havaya sahip, küçük şirin bir köydür. Ayrıca köyün büyükçe  bir yaylası vardır. Yaylada ziyaret yeri vardı, buraya ziyaret deniliyordu. Burada kurbanlar kesilir oyunlar oynanırdı. Dokuzuncu ayın sonuna kadar yaylada kalınırdı. Köyün arazisi Kunsayla  Kür nehri arasında kalan kısımdır.

     

    Köydeki Mevkilerden Bağzıları:

    Platvan, Harikana, Kayabaşı, Kıldizir, Çançağ Dibi,

     

    Köyde Yetişen Ürünler:

    Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Fazla geniş olmayan  bir tarim arazisine sahip olsada, bir çok tahıl ürünü, bağ ve bahçeler yetişmiştir.

     

     Köyde yetişen bağzı meyve ve sebze türleri ise şunlardır:

    Ceviz, elma, armut, cancur, üzüm, erik, fındık, şeftali, kiraz . Bunlardan cancur ve kirazın ayrı bir tadı lezzeti vardı.

    Elma çeşitleri: Devrüşpein elması, kerefil elması, paşa elması, hanım elması, 

    Armut çeşitleri: nenezir armudu, taurecülarmudu(kış armudu), sarı armut,  ahırşah armudu       ( yumru şekilde olur), gabah armudu,

     

    Bağzı sebzeler ise şunlardır:

    Patates, lazut, lobya, kabak, hıyar, pamidor (domates), patlıcan, biber, lahana.

     

    Kunsada Geçmişte ve Şimdiki  Yaşam.

                Dedelerimizden dinlediğimiz kadarıyla Kunsada Gürcülerle Türkler iç içe, dostça, kardeşçe yıllarca yaşamışlardır. Sürgünden öncesine baktığımızda Köyun nüfusu yaklaşık olarak  85 hane . Bunun 45 i Türk 40 ı ise Gürcülerden teşkildi. Ama köyde sen Türksün sen Gürcüsün ayrımına gidilmemiştir. Köyde Türkçe konuşulmuştur. Köydeki Gürcüler dahi  Türkçe biliyor ve konuşuyorlardı. Hatta köye zaman zaman bölgeden Gürcü aşıklar gelerek Türkçe şiirler, manzumeler söylemişlerdir.  Köyden aşıklarda çıkmıştır. Kunsalı Aşık Taher bölgede bilinen aşıktır. 1930 da Kunsada doğan 1937 de Türkiye’ye Ağrı Eleşkirt’e daha sonra İzmire göçüp burada rahmete giden Kunsalı Aşık Yahya Gönül’de Kunsanın önemli aşıklarındandır. Köyde eskilerden  kalma ve günümüzde sağlam bir kilise mevcuttur. Bu kilisenin yapılışı dedelerimin anlatışına göre ; Urumgillerin büyük nenesi bu kiliseyi inşa ettirmiştir.

    Köyde Türklerin kendi mezarlığı Gürcülerin kendi mezarlığı vardı. Ama taraflardan herhangi birisinin bir cenazesi olduğunda bütün köylü cenazeye iştirak ederek , cenaze  defnedilirdi. Yine aynı şekilde düğünlerde, bayramlarda da mutluluklar paylaşılırdı. Yani iki millet arasında dostane kardeşçe ilişkliler mevcuttu. Hatta bölgenin Osmanlı egemenliğinden çıkışı sonrasında Ruslar bölgeye geldiğinde köydeki Gürcüler bizim millete sahip çıkmışlar, Osmanlı köyü  tekrar aldığında ise köydeki Gürcülere bizim Türkler sahip çıkmıştır. 2009 yılı kurban bayramında Kunsaya gittiğimde orada yaşayan Gürcülerin dostane tavırlarına  şahit oldum. Tabi bu sözümü Kunsayla sınırlandırabilirim !

                Kunsada dostane yaşam devam ederken  tarihin bir cilvesi Ahıska elimizden çıkınca bölgede Rus ve Ermeni baskısıyla Anadoluya göçler olmustur.  1912 yılında Çarlık Rusyasının  bölgede uyguladığı sindirme ve baskı politikasıyla bölgenin ileri gelenleri ve mollaları yok edilmeye başlanmıştı. Bu yılda köyün önde gelenlerinden olan benim büyük dedem: Kunsadan  ilk olarak ayrılmak zorunda kalmıştır. Çarlık yıkılıp Sovyetler kurulunca yine baskılar artınca, Kunsadan 1930- 1937 arası Türkiye ye göçler olmuştur. Ve Kunsada kalan diğer Türkler 14 Kasım 1944 de  Kazakistana sürgün edilmişlerdir.

                Kunsaya sürgünden sonra başksa yerden gelip yerleşen gürcüler mevcuttur.  Köyde geriye kalan Gürcülerden zamanla  başka şehirlere  göç edenlerde olmuştur. Şu an Kunsada sadece Gürcüler ve çok az sayıda  Ermeni yaşamaktadır.

     

     

    Geçmişte ve Şimdi Kunsalıların Yaşadığı Yerler

    Eski tarihlere dayanan köyün kuruluşundan günümüze kadar köyden  bir çok yerlere göç ler olmuştur. İlk olarak 11- 13. y.y. larda Moskova yakınlarındaki Kuntsevo ya göç olmuştur.

    1912 yılında Kunsadan Türkiye ye göç eden dedem Yozgatın Yerköy ilçesine Orhan köyüne gelmiştir.

    1930-1937 yılları arasında yine Kunsadan Türkiye ye göç eden Kunsalılar Ağrının  Eleşkirt ilçesi ve Mollasüleymen köyüne yerleştirilmişlerdir. Burada yaşayan Kunsalılar daha sonra İzmir, Manisa ve  Ankaraya göç etmişlerdir.

    14 Kasım 1944’de Ahıskalıların kara talihinde, Kunsalılar Kazakistana sürgün edilmişlerdir. Kunsalılar Kazakistanda ağırlıklı olarak; Alma-ata şehri Kaskalende ilçesinde, Candasov köyünde, Staxanov köyünde, Gis köyünde Nikoleyavka köyünde  ve çevre köylerinde. Kapçakay şehrinde, Çimkent şehri Aleksandravka köyünde  yaşamaktadırlar. Kazakistandan  Türkiye ye göçüp İzmir, Antalya ve Bursada yaşayan kunsalılarda mevcuttur.

    Bunların yanı sıra Kunsada bizlerle kardeşçe yaşayan  Gürcü  Kunsalılar ise günümüzde: Kunsada 18 hane olmakla birlikte, çevre köylerde özellikle Toloşta,  Aspinzada, Ahıskada, Tifliste, Borcomda, Rustavide, Batumda, Selanikte, Be'Er Sheva`, Hadarom, Israel de yaşamaktadırlar.

     

     

     

     

     

     

     

    1937 de Kunsadan Ağrı Eleşkirt Molla Süleyman Köyüne göç eden , buradan da İzmire göç eden yakın akrabam  olan Kunsa üzerine şu şiiri  yazmıştır:

     

     O KÖYDE KALDI

    Dokunma kardeşim hemen ağlarım

    İşte benim dedem o köyde kaldı

    O yüzdendir böyle içten söylerim

    İşte benim dedem o köyde kaldı

     

    Dağlarını kara duman bürümüş

    Evleri yıkılmış ağaç çürümüş

    Tirenleri sıra sıra yürümüş

    Benim Dursun dedem o köyde kaldı

     

    Stalin zalimi bitmez zulumü

    Trenden attılar  benim ölümü

    Soldurdular bahçemdeki gülümü

    Gülahmet dedem o köyde kaldı

     

    Ahıska elinin Kunsa köyünden

    Aşağıdan akan Kura suyundan

    Hepimiz Dursun dede soyundan

    İşte Aslan dedem o köyde kaldı

     

    Şehzadeyim derki perişan halim

    Ahıskaya düşerse bak benim yolum

    Mezarında yatan hep benim ölüm

    İşte Coşkun dedem o köyde kaldı.

     

    Harun Bozkurt

    Ajans Ahıska- Ahıska Türklerinin Haber Ajansı

     

     

     

     

      

     

    Kaynak : Bizim AHISKA Dergisi 29. Sayı

    Bizim Ahısa dergisinde yayınlanan yazımızı Yazıyı  buraya tıklayarak indirebilirsiniz.>>>>

     

     

     

    Kunsadan 

    daha  fazla resim için tıklayınız

     

     

    Kunsadan video görüntü için tıklayınız 

     

    Kunsa Ziyaretimizde Kunsalı Gogi İvanidze  ile yaptığımız görüşme videoso için tıklayınız...

Yorumlar

0 yorum

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz