Ahıskalı Türk Kardeşlerime

  • Kıymetli Ahıskalı Türk Kardeşim!

     

    Süleyman Barbakadze Kimdir? başlıklı yazımda, Onun adını kullanarak, Kafkasya, Dağıstan, Ahıska Türklerinin dikkatlerini çekebileceğimi ve Onları bu vesileyle birlik, beraberliğe bir kere daha davet edebileceğimi düşündüm.

     

    Süleyman Barbakadze’yi övmedim. Bir insanı övmek veya yermek için O kişi hakkında çok ayrıntılı, sağlam bilgilere, belgelere sahip olmanız gerekir. Dikkat çekmek istediğim nokta, bu kişinin Tiflis cezaevinde olmasının KGB nin kesinlikle çabasının olduğuna inanmam idi.

     

    Yazıma dikkat ederseniz Süleyman Barbakadze yazımın bütününün yüzde beş veya onunu ihtiva ediyordu, yazının yüzde doksan beşine yakını yine aynı çağrıydı -Birbirimizi tanıyalım, birbirimizi sevelim, birbirimizden kopmayalım, birbirimize kenetlenelim- Yahudileri örnek vermemin sebebi de Yahudilere bayıldığımdan değildir.

     

    Benim başka yazılarımı okumuş olsaydınız Yahudilerin özellikle Siyonistlerini, ırkçılarını bu dünya için ne kadar baş belası gördüğümü anlardınız. Ancak düşmanımızda olsa, Ondan bir şeyler öğrenmeliyiz.

     

    Onu tanımalıyız. Yılanı ve akrebi tanımazsanız, Onun zehrini nasıl akıttığını bilemezsiniz.

     

    Onları örnek verirken ister sevdikleri, isterse sevmedikleri Yahudi olsun ama bir Yahudi’nin kaçırılması, öldürülmesi, tutuklanması söz konusu olduğunda cümle aleme meydan okuyorlar demek istedim. Ancak sizler bana Yahudileri madem bu kadar çok seviyorsam çocuklarımı da Yahudi gibi yetiştirmem lazım geldiğini dahi yorum olarak yazmışsınız.

     

    Beni bırakalım, Barbakadze’yi de bırakalım. Siz, yazıma bu hakaret seviyesinde yorumları yazan siz! Ahıska Türkleri için bu güne kadar ne yaptınız? Neyinizi feda ettiniz? Neyinizi ortaya koydunuz?

     

    Barbakadze Rus ajanı da olabilir. Gürcistan ajanı da olabilir. Bu yöndeki yorumlar haklı olabilir. Zaten maksadım Barbakadze’nin kim olduğunu biliyor muyduk? ’’Eğer casus George Sorosu ve artist Robert De Niro’yu, şarkıcı Maykıl Ceksını tanıyorsak, Ahıskalıların adını kullanarak, Ahıskalıların liderlik statüsünde bulunarak, dikkatsiz bir ticaret yaparak, Ermeni bir kadını ve Gürcistan Hükümetini kandırdığı iddialarıyla gündeme gelen birisini de tanımak zorundayız ‘’ düşüncemi sizlere sunmuştum. Barbakadze’yi ben övmedim, elini eteğini de öpmedim.

     

    Yazıma yapılan yorumlarda düşük seviye, dibe vuran sığlık, hakaret, terbiyesizlik görürsem bu beni üzer.

     

    İyi veya kötü, naçizane aklımla, yorgun yüreğimle, hırpalanan gönlümle dünyanın bütün Türklerinin birleşmesi lazım geldiğini ısrarla ve inatla duyurmaya çalışıyorum. Bunun içinde 5 kuruş para almış değilim veya itibar, onur, makam, rütbe, unvan kazanmış değilim, pohpohlanmış değilim. Ömrüm ve aklım elverdiği sürece de, Allah izin verdiği sürece de bu duyurularıma devam edeceğim.

     

    Ben özellikle Ahıska, Kafkasya, Dağıstan, Türkistan Türklerine daha çok seslenmek istedim. Çünkü bu kardeşlerimiz Türk olmanın kadrini kıymetini en iyi bilen, tüm bölücülere rağmen Türkiye’de hayat sürmenin güzelliğinin en çok farkında olan kişiler diye düşündüm. Çünkü dünyanın bütün Türkleri birleşecekse, bu birleşmenin, bu bağın, bu zincirin en kuvvetli halkasını bu kardeşlerimiz oluşturabilir diye düşündüm.

     

    Yazıma dikkat ederseniz bugüne kadar benim düşündüklerimi neden düşünemediler veya icraata geçemediler ve Türkiye dışında yaşayan Türk kardeşlerimize sahip çıkamadılar, omuz veremediler diye Türkiye’nin tüm Hükümetlerine ve yöneticilerine ağır sitemde, serzenişte bulundum ve hepsinin vicdanlarını dürtmek istedim.

     

    AhıskaNet sitesinin yöneticisi Mikail kardeşe yazılarımı gönderiyorum, hoşuna giden yazılarımı yayınlıyor, hoşuna gitmeyenleri de yayınlamıyor. Ben de bir güceniklik göstermiyorum. Her site, her gazete, kendisine gönderilen her yazıyı yayınlamak zorunda değildir. Bunu bana sadece gazetecik.com gazetesinin kurucusu Mithat kardeşim yaptı ve bana güvenerek istediğim yazıyı, istediğim şekilde duyurmam için yöneticilik/editör giriş şifresini bana emanet etti.

     

    Laf aramızda Barbakadze’yi de ben de tanımazdım. Bana Mikail kardeşimin ilettiği ve benim sizlerden daha iyi incelediğim Ahıska Net - Haber bültenleri sayesinde Onu tanıdım ve ‘’Neden bu kişiyi bu güne kadar tanımadım, ama bir çok lüzumsuz adamı tanıyorum’’ diye kendime de sitem ederek, öz eleştiri yaparak, bunu sizlerle paylaştım. Benim her ileri sürdüğüm fikir doğru olmaz. Bir çok duygum size göre aşırı olabilir ve bir yazar duygu ve düşüncelerini tüm aleme açıyorsa, yapılacak eleştirilere de açık demektir. Ben de açığım. Hatta bir çok yazımdan sonra özür yazısı yayınlamaktan, pişman olduğumu ifade etmekten hiç utanmadım.

     

    Ben Cebrail değilim, insanım, hata yaparım, pot kırarım, kalp kırarım. Ama abuk subuk laflara tahammülüm olmaz. Ne demek Yahudileri bu kadar çok seviyorsam madem, çocuklarımı da Yahudi olarak yetiştireyim? Ne demek bu ? Ben açık adımla, soy adımla, imzamla, fotoğrafımla bütün dünyaya yayıyorum, bunun sorumluluğu, vebali, kıvancı, utancı bana aittir. Ama sen ne yapıyorsun? Uyduruk bir rumuzla, takma isimle benimle kafa buluyorsun, benimle alay ediyorsun, bana hakaret ediyorsun, Mikailkardeşime ‘’Bu adam burada yazmasın’’diyorsun.

     

    Bu adam Amerika’da, Avustralya’da, Kıbrıs’ta, Bulgaristan’da, Yunanistan’da, Makedonya’da, Kosova’da, Azerbaycan’da, Türkiye’de bir çok temiz Türk gazetesinde (net ve basılan) yazdı ve yazmaya devam edecektir.

     

    Bu adam yazmak için 33 yılıdır dünyanın tüm Türkleri adına taşıdığı üniformasını çıkartmış ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden istifa etmiştir. Bu adam bir çok Türk şehidi, bir çok Türk gazisi, bir çok Türk askeri, subayı, kahramanı ve Onların ailelerini tanımıştır. Pekiyi sen ne yaptın kardeşim? Sen kimleri tanıdın?

     

    Mikail kardeşim Ahıskalıların dertlerini, umutlarını, hüzünlerini paylaşmak için açtığın Ahıska Net sitesine saygı duyuyorum ve bu sitede yazılarıma yer verdiğin için kıvanç duyuyorum. Ancak bu yorumlar bana ‘’Buradan git!burada yazma!’’ diyor. Bu yorumlara yer vermen senin de bu kişilere hak verdiğini gösteriyor. Ben sizlere seslenmekle minnet, pohpohlanmak değil ama birazcık sevgi, yarım yamalak da hürmet beklerdim. Para, pul, unvan, rütbe aramızda zaten söz konusu olmaz.

     

    Benim sesimi kimse kısamaz. Ben yazacak yer, sesimi duyuracak mekan daima bulurum.Gerekirse sokaklarda, meydanlarda bağırırım. El yazımla mektuplar yazarım, fotokopiyle yüzlerce çoğaltırım. Paralarını emekli maaşımdan öderim. Sokaklarda tek başıma gelene gidene market reklamı gibi veririm. İnanmak işte böyle bir şeydir Ahıskalı kardeşim. Ben inandım ve neye, kime inandığım belli. Yazılarımda açık. Pekiyi sen neye ve kime inandın kardeşim?

     

    Bu yazım tüm Ahıskalı kardeşlerime değildir. Barbakadze hakkında belim, sırtım, gözlerim, beynim ağrıyana kadar ve gecenin ikisine kadar yazdığım makaleme Ahıska Net’te benimle kafa bulan kardeşlerime bir cevaptır ve adresleyebildiğim her mekana adreslenmiştir. Ben bu okurlarıma, ki muhtemelen hepsi benden çok genç kimseler, hatta çocuklarımdan daha genç veya Onlarla yaşıt kimseler, evet! ben bu okurlarıma hakkımı hela ettim ama Ahıska, Dağıstan, Kafkasya, Türkistan ataları, tarihe geçmiş kahramanları acaba bu gençlerin bu sığ yazıları yüzünden ruhları sızlamaz mı?

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz