Kısa süre önce kurulan ve bugüne kadar bir çok başarıya imza atan bir oluşum var. İsmini de amacından alan Dünya Ahıska Türkleri Birliği bir çok kulvarda durmadan çalışıyor, Ahıskalıların sorunlarına yönelik çözüm üretiyor. Bu kurumun bu kadar başarılı olmasının nedeni hiç şüphe yoktur ki DATÜB’e gönülden bağlı çalışanlarıdır. Bugün sizlere bu isimlerden biri ile alakalı bir yazı yazacağım. Kendini sürekli geri planda tutmak için çaba harcayan biri ile alakalı.
Mail adresime gelen bir haber sonrası şaşırdım. “Ahıskalılara Bir Darbede Prof. İlyas DOĞAN’dan” isimli bir haberdi bu. DATÜB Başkanvekili Prof. İlyas DOĞAN’ın hukuksuzluk yaparak insanları kandırdığı ve gerek Ziyattin Bey’i gerekse DATÜB’e yardımcı olan isimleri kullandığını iddia eden bir yazı.
Çok güldüm açıkçası. Bugünlerde böyle bir yazının da gelmemesi şaşırtıcı olurdu gerçi. Çünkü her başarı sonrası DATÜB hedef tahtası oluyor. DATÜB 1. Genel Kurultayı’ndan sonra da Menekşe OSMANLI ismi ile DATÜB Deklarasyonu’na hitaben saçma bir yazı yazılmıştı. DATÜB’ü orada zarara sokamayan çevre/çevreler şimdi de Prof. İlyas DOĞAN üzerinden yapıyorlar bunu. Bugün 67 yıllık bir sürgünün bitmesine sevinmemiz gerekirken maalesef insanlarımızı kandırmaya çalışıyorlar.
Prof. İlyas Doğan kimdir anlatayım size biraz. Prof. İlyas DOĞAN, DATÜB Başkanvekilliği görevinin yanı sıra başka görevlerde yapmaktadır. Bunlardan ilki Gazi Üniversitesinde Hukuk Profesörü olarak görev yapmaktır. Ayrıca YÖK Denetleme Kurulu üyesidir. Son günlerde Türkiye gündemine oturan “Şike Operasyonu” ile alakalı Türk Futbol Federasyonu adına araştırma yapacak 5 kişilik TFF Etik Kurulu’na seçildi. Yani adam kariyerinde çok başarılı ve etkili bir isim. Gurur duymamız gereken biri. Doğal olarak ta haksız yere iftira atarak suçlanması ve eleştirilmesi gereken biri.
Prof. İlyas DOĞAN ile bir çok kez görüştüm. Onunla ilk görüşmemiz röportaj yapmak içindi. Ama o bunu istemedi. İsminin gündeme gelmemesi gerektiğini düşündü. Röportajdan kaçındı. Sonra aradan geçen süreçte bir çok kez yine farklı konularda görüştük. Akademisyenlerin DATÜB’e kazandırılması ile alakalı bir çok kez emek harcadı. Öğrenciler ile alakalı bir çok ismi ona yönlendirdim ve onların sorunları ile ilgilendi. DATÜB’ün 1. Genel Kurulunda diğer davetlilere nazaran gençlere daha fazla ilgi gösterdi. Son olarak görüşmemiz Ahıskalı Gençler ile alakalıydı yine. Dünya’nın her bir ülkesinden gelecek birer veya ikişer genç temsilci ile Türkiye’de bir toplantı yapmayı ve Ahıskalı Gençlere, DATÜB’te daha fazla yer açmayı düşünüyordu.
İlyas Hoca böyle biri işte. Sessizce bizler için bir şeyler yapan biri. Bizim için çırpınan ve bundan dolayı suçlanan biri. Sözde kendisi ile alakalı bazı dernek başkanları suç duyurusunda bulunmuş. O dernek başkanı da böyle bir şeyin olmadığını ve İlyas Beyin başarılarıyla gurur duyduklarını belirtiyor. Yapılanın hem kendilerine hem de İlyas Bey’e iftira olduğunu nitelendiriyor.
Son sözüm şudur ki böyle bir dönemde bu tarz iftiralara inanmak veya bu iftiraları yaymak yerine 67 yıllık sürgünün bitişi ile alakalı mutluluğumuzu gösterelim. Ve bunu yaparken de meyve veren ağacın taşlanmasını izin vermeden İlyas Hoca gibi değerlerimize sahip çıkalım, onları koruyalım.
Yorumlar