Bir Vatanseverin İçindeki Volkan

  • Paşa ALİHANBursa’da DATUB’un Meclis üyesi olan, Sürgüne Uğramış Ahıskalıların Haklarını Koruma Merkezine ziyarette bulundum. Ziyaretimin sebebi biz, Ahıska Türklerinin birikmiş olan sorunları idi. Bu sorunlardan en önemli sorularımı tatmin etmek için, Sürgüne Uğramış Ahıskalıların Haklarını Koruma Merkezinin Başkanı Sayın Paşa Alihan’la paylaştım.

    Sayın Paşa Alihan’a sorularımı sorarken, öyle cevaplar alıyordum ki, sanki en uçkar dağın tepesinde bir volkan kaynıyordu. Kaynayan bu volkanın içindeki lavları nereye dağıtacağını yer arıyormuş gibi, bu lavların boşalmasını, benim sorduğum sorularımla üzerinden atıyordu sanki. Şimdi, benim Paşa Alihan’a verdiğim sorularıma, aldığım cevapları siz değerli okurlarımızla paylaşmak istiyorum.

     — Paşa Bey, hepimizin bildiği gibi bugün bizim DATUB’umuz, yani Dünya Ahıska Türkleri Birliğimiz var.  DATUB’la ilgili görüşleriniz nedir ve bu konuyla ilgili neler söyleyebilirsiniz?
     — Malumunuzdur, Türkiye Cumhuriyeti Bakanlar Kurulu tarafından alınan karara esasen, 24 Mayıs, 2010 Tarihinde Merkezi Ankara’da olmak koşulu ile Dünya Ahıska Türkleri Birliği(DATÜB) kurulmuştur. Başkanlığına da, Kazakistan Cumhuriyeti’nde bulunan Dünyaca tanınmış ünlü işadamımız ve Kazakistan Ahıska Türkleri Kültür Merkezi Genel Başkanı Sayın Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov kurucu başkan olarak seçildi. Bu tarihten itibaren faaliyetlerini sürdüren DATUB, 28 Mayıs 2011 tarihinde Başkent Ankara’da 1. Olağan Kurultayını yapmıştır. Dünya’nın 9 ayrı ülkesinden gelen Ahıskalı delegelerin oybirliği ile DATUB genel başkanlığına yine Sayın Ziyatdin İsmihanoğlu Kassanov seçildi. Bu kurultayda genel başkanı seçiminin ardından, yönetim kurulu seçildi ve ilk defa Ahıska Türklerinin tarihinde, Ahıska Türkleri Milli Meclisi de yine bu kurultayda oluşturuldu. DATUB 1. Kurultayından bu güne tam 2 ay geçti.
     Yakın zamanlarda Genel Başkanımız Sayın Ziyatdin Bey, Bursa’mıza gelecektir, burada yaşayan halkımızla görüşecek, halkımızın sesini dinleyecek ve görüşlerini alacaktır. Buradan Antalya’ya geçecek, daha sonra Azerbaycan’a gidecektir ve tüm Ahıska Türklerinin yaşadığı bölgeleri gezip dolaşacaktır. Bizim amacımız lobileşmek, nerede yaşıyorsak yaşayalım ağacı bir yerde köklendirmek ve bu ağacın bedeninde güzel dallar açtırmaktır. Tek beden olmak. Bizim birleşmemizde en birinci rolü DATUB’ü sürdürmektedir. Bu yüzden Sayın Genel Başkanımızı bekliyoruz, Başkanımız burada seçimler yapacaktır. Bursa’da ve tüm Türkiye’de Ahıska Türkleri tek çatı altında birleşerek, tek yumruk olacaktır. Ki, gerektiği zaman o yumruğu çekinmeden masaya vurabilsin. İlk amacımız, kaybedilmiş haklarımız geri kazanmak, yaşadığımız bölgelerde güven içinde ve rahat yaşamımızı sürdürebilmek. Her hangi bir “Fergana”, “Krasnodar” ve ya “Mayovka” da olan hadiseler gibi olaylar halkımızın başına bir daha gelmesin.
     — Sayın Başkanım, DATUB’la ilgili neler söyleyebilirsiniz, ileride Ahıska Türkleri için DATUB’un ne gibi projeleri var.
     —DATUB projelerinin içerisinde ilk sıralarda gelen problemlerimiz gençlerimizdir ve onların eğitimidir, Sayın Genel Başkanımızın düşüncesi, her bir aileden yüksek tahsilli üniversite mezunu çıkarmak. Çünkü bizim halkın yüksek eğitimli, başarılı gençlere, uzman kadrolara ihtiyacı vardır. Bugün Ahıskalılar nerede yaşıyorsa yaşasın, o bölgelerden, o devletlerden başarılı gençlerimize destek olarak, üniversitelere girmelerinde kolaylık sağlamak, yardımcı olmaktır. Çocuklarımızı eğiterek en püf noktalara eriştirmektir. Biliyorsunuz, atomu üreten kimdir, bilgisayarı üretenler kimdir, uçakları üreten kimdir. Bizim istek ve arzularımız, bizim Ahıska Türkleri gençler içerisinde de bir kimya âlimi, bir atom uzmanı, dünyaca ünlü doktorlarımız ve profesörlerimiz olsun. Sayın Genel Başkanımız Ziyatdin Bey her zaman bunu söylüyor “ Bizim problemlerimizin başında eğitim vardır.
     Gençlerimizi her yönden eğitmemiz lazım, eğitimsiz hiçbir başarı elde edilemez, hiçbir zafer kazanılamaz. Her şey eğitimle başlar, eğitimle biter.”
     Bu projeler çerçevesi içerisinde, Ahıskalıların 65 seneden beri çile çekerek hayat mücadelesi vererek geldiklerine, her türlü eziyetlerin ortadan kaldırılmasına son vermektir. Rahat bir nefes almak, rahat ve güvenli bir yaşam hayatı sürdürmektir. Geleceğimize bakacak bir yol çizmek istiyoruz. Biliyorsunuz Ermenistan’ın diasporasının çalışmasını, İsrail’in diasporası nasıl çalışıyor. DATUB’un projelerinin önde gelenlerinden biri de, halkımızın vatanımızdan haksız yere sürülmesi yerine, haklı ve suçsuz olarak dönmesini sağlamaktır. Bu dönüş bir gurur meselesidir, bir onur meselesidir ve nihayet namus meselesidir. Eğer biz Ahıska’ya 5, 10 v.s. aile yerleştirebilirsek demek ki biz bir şeyleri elde edebilmişiz, bir şeyleri başarmışız. Çünkü bu topraklar bizim ata baba yurdumuzdur, ulu ecdatlarımızın topraklarıdır, eğer biz bunu başaramazsak demek ki, ne DATUB, ne biz boşuna yaşamış oluruz ve halkımızın beddualarından kurtulamayız. Onun için birinci ana meselemizi Ahıska yolunun çözümüne ayırmışız.
     Diğer ana meselemiz, bir Ahıska Türkü nerede yaşıyorsa yaşasın Kazakistan’da, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinde, Azerbaycan’da, Rusya’da veya Amerika’da, hepsi güven içinde yaşamalıdır. Birliğimizi güçlendirmeliyiz, onun için biz birlik olmalıyız, bu saydığım ve diğer ülkelerde yaşayan halkımıza bir telefon kadar yakın olmalıyız. Her zaman bir birimizi desteklemeliyiz, eğer oralarda birinin ayağına bir diken batarsa, sanki hepimizin ayağına bir çuval kadar çivi batmış sayılır. İşte o şekilde olmalıyız, işte biz bunların arkasındayız.
     Dernekçilik zamanı bitti, dernekçilikle biz bir yere varamayız, dernekçilikle halkın sorunlarını çözemeyiz. Biz bugün şunu düşünmeliyiz “ Biz bugün nasıl bir muhtar olabiliriz? Nasıl bir belediye başkanı olabiliriz? Nasıl bir milletvekili olabiliriz? Nasıl bir büyük işadamı olabiliriz.” İster Amerika’da, ister Rusya’da, ister Azerbaycan’da, ister Kazakistan’da, isterse diğer devletlerde. Nerede bizim Ahıskalılar toplu şekilde yaşıyorsalar, orada biz bu yukarıda dediklerimizi başarmalıyız.
     Biz işte bu söylediklerimin peşinde olmalıyız ve bir daha tekrar ediyorum biz bunları başarmalıyız. Sen ve ya ben, bir belediye başkanı, bir milletvekili olursak, halkımıza faydamız mı dokunur, yoksa zararımız mı değer? Tabii ki faydamız dokunacaktır. Şu an derneğimizde İngilizce, Rusça, Almanca, Gürcüce ve Şiir kurslarımızı sürdürmekteyiz. Bir dili bilen, bir millet demektir, dört dili öğrenirsen, dört millet demektir.
     Şiir kurslarımızı biliyorsun Mircevat Ahıskalı sürdürmektedir. Şu an yazarımız Mircevat Ahıskalı yeni bir şiir kitabı çıkardı, orada 16 tane Bursa’da yaşayan bizim şairlerimizin şiirlerini toplayarak bir kitap oluşturdu, bu kitapta senin de şiirlerin var. Şiir kitabı baskıdan çıktıktan sonra, derneğimizde kokteyl ziyafeti verdik. Mircevat Ahıskalı 16 şairin şiirlerini bir araya toplayarak, bir antoloji ansiklopedisini ortaya çıkardı. Bu bir sevindirici hadisedir, 16 şairin şiirleri bir arada.
     Bu bir başlangıçtır, İnşaalh bunun devamı da gelir, Allah hepinizden razı olsun, hepinizi içten tebrik ederim. Bu kitaptan ikisini Sayın Başkanımız Ziyatdin Beye gönderdim. Allah bize bir lideri adadı ve gönderdi, hepimiz el ele vererek bu liderimizin peşinden gitmeliyiz.
     — Sayın Başkanım, bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hakkında neler söyleye bilirsini?
     — Amacımız bellidir, elimizden alınan haklarımız var, haklarımız çiğnenmiş, bu haklarımız geri alınmalıdır ve bu davadan asla geri dönmeyiz. Bugün DATUB yöneticilerinden biri olan Çikayev gibi büyük işadamlarımız bu işe baş koydular.
     Biz dünyada ilk defa, Sürgüne Uğramış Ahıska Türklerinin Haklarını Koruma Merkezini kurduk. Bunun ardından 2010’da geçici olarak “DATUB” kuruldu ve nihayet Mayıs 2011’de Ankara’da 1. Kurultayını gerçekleştirerek resmiyete girdi. Bu bizim için büyük başarıdır.
     Biz diyoruz ki, her şeyden önce Ahıska Türkleri, çünkü Ahıska Türkü olmak kolay değil. Ahıska türkü olmak için önce 66 yıl ateşin içinde olmalıdır, kardeşliği hissetmelidir, acıyı hissetmelidir, gurbetçiliği yaşamalıdır.
     Biz dünyada ilk defa, 2008’de halk oylaması yaparak, % 80’nin üzerinde oyları alarak, Sürgüne Uğramış Ahıska Türklerinin Haklarını Koruma Merkezini kurduk. Biz insanlarımıza söz verdik ki, biz bu yolda Avrupa İnsan Haklarının kapılarını çalacağız, gerekirse Gürcistan, gerekirse Rusya, gerekirse Özbekistan’ında. Bunların hepsini yüzü ak olarak yapıyoruz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine 18 kişi bireysel olarak başvurdular,20 bin dilekçe Avrupa Parlamentosu Başkanı adına gönderildi, 10 binlerce dilekçeler Rusya’ya gönderildi, AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu’na mektup gönderdim. Kazandık mı, kazanmadık mı bütün bunlar için zaman lazım, yılmadan, durmadan çalışmamız lazım. Önemli olan bir şeyler yapmak, bizim hazır yapılmış işlerimiz var, İnşallah biz kazanırız. Bugünlerde, bizim DATUB Genel Başkan Vekili Prof. Dr. İlyas Doğan başçılığında emekli haklarımız ele  alınmıştır. Bilirsin ben 3 senedir bunun peşindeyim. Eğer emekli haklarımızı kazanırsak, her emekli olan aileye en azında rahat bir şekilde geçimini sağlayacaktır. Bu parayla toplu konutlara da yazılabilirsin, kooperatife de yazılabilirsin ve sonunda rahat bir şekilde ev sahibi olursun. Bu konuyla ilgili bir sürü bakanlıklarla görüşüldü, Gürcistan, Rusya, Özbekistan ve başka ülkelere de mektup, dilekçeler gönderdik. İşte bu konuda Sayın İlyas Doğan’ın büyük yardımı dokundu. Bana bir gün dedi ki: “ Paşa Bey, bu emekli maaşların tek bir yolu var, o da Balkanlardan gelen soydaşlarımıza uygulanan borçlanma kanundur, gel biz bu yoldan gidelim”. Sayın İlyas Doğan’dan Allah razı olsun, bize bu yolu önerdi ve biz bu projenin alt yapısını başlattık, müracaatlarımızı da yapıyoruz.
     — Paşa Bey, son olarak Vatanımız Ahıska davası hakkında neler düşünüyorsunuz ve bu konu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
     — Eğer biz bugün bu Ahıska davamızın mücadelesini yapmazsak, halkımız Rusya’da, Amerika’da ve başka ülkelerde asimile olarak yeryüzünden yok olurlar. Ahıska’yı biz kazanamazsak, zaman aşımına uğrayarak haklarımızı ve vatanımız Ahıska’yı kaybederiz. Bugün bütün hukuk ve kurallar bizim tarafımızdadır. Çünkü biz kimsenin evini yakmadık, malına zarar vermedik, mülküne sahip çıkmadık. Türkiye’de ve başka ülkelerde biz lobileşme yoluna giderek, lobimizi kurmalıyız.
     Nasıl ki Newyork Yahudilerin merkezidir, Fransa Ermenilerin merkezidir elede hal hazırda Bursa Ahıska Türkleri için bir merkezdir, çünkü Türkiye için biz “Altın Köprüyüz”. Hele hele Gürcistan’a yerleştiğimiz zaman, bu “İpek Yolunun” hizmetçileri biz oluruz. Biz kısa mesafeli düşünmemeliyiz, uzun mesafeli düşünmeliyiz ki, tüm amaçlarımıza ulaşabilelim. Bakü’den gelip Ahıska’dan geçen otobüslerde neden benim Ahıska’lım çalışmasın? Bakü’den gelip Ahıska’dan geçen petrol hatlarını neden benim Ahıska’lım korumasın? İpek yolunun faydalarını neden benim Ahıska’lım görmesin? İşte biz Ahıskalılar bunların hepsini düşünmemiz lazım. Biz bugün Türkiye’de yaşamımızı rahat sürdürerek, geride gurbetçilik hayatını sürdüren halkımızı unutmamalıyız, çünkü onlar bizim kanımız, analarımız, bacılarımız ve nihayet kardeşlerimizdir.
    — Sayın Başkanım, beni kırmayıp zaman ayırdığınız için size teşekkür ederim. Başlatmış olduğunuz bu zor ve meşakkatli Ahıska davasında ve üzerinize düşen diğer çalışmalarınızda size başarılar dilerim.

    P.S. Sayın sitemizin izleyicileri! Genel Başkanımız Sayın Dr.Ziyatdin KASSANOV Almanya’da bir AMELİYAT GEÇİRDİ. Halihazırda  BAŞKANIMIZIN durumu iyi! Allah korusun. Kendisine sağlık, huzur, mutluluklar dileriz!..

    AhıskaPress

Yorumlar

0 yorum

Köşe Yazısı

Ahıska ve Ahıska Türkleri ile ilgili siz de makale yazın, yayınlayalım.
Yeni Makale Yaz